“Bana bir önyargı verin, dünyayı yerinden oynatayım…”
En sevdiğim ve birkaç kez okuduğum kitaplardan biridir Gabriel Garcia Marquez’in Nobel ödüllü eseri Kırmızı Pazartesi… Okuyanlar bilirler, kitapta bahsedilen Santiago Nasar adlı gencin, önyargılar nedeniyle göz göre göre bir cinayete kurban gitmesidir. Ve bütün kasaba, cinayetten haberdar olmasına rağmen hiç kimse bu olaya engel olmaya kalkmaz ve sessizce beklerler olağan sonu… Hiçbir şeyden haberi olmayan tek kişi vardır: Santiago Nasar
Edebiyatta, Kırmızı Pazartesi dışında önyargılar üzerine yazılmış daha birçok eser var. Franz Kafka’nın Dava romanındaki kahraman Jozef K.’ da yine önyargılar nedeniyle öldürülüyor.
Psikoloji önyargıyı “Önyargı ya da peşin hüküm, belirli bir grubun üyelerine, salt bu gruba aidiyetleri dolayısıyla ve toptan gösterilen olumsuz tutumdur. Bu olumsuz tutum, her türlü gerçek kanıttan yoksun olarak peşinen üretilmiştir ve bireyden ziyade gruba yöneliktir.” şeklinde tanımlıyor. Benim yaptığım tanımlama ise kabaca; herhangi bir konuda bilmeden, düşünmeden, anlamadan ve dinlemeden karar verme ve bu kararda diretme… Okuduklarımıza ve yaşadıklarımıza bakılırsa önyargı, insanoğlunun yüzyıllar öncesinden bugüne değişmeden gelmiş en eski özelliklerinden biri. Ben önyargının insanlara genellikle zarar verdiğini düşünüyor olsam da Tuna Kiremitçi daha önce Tempo dergisinde yazdığı bir yazısında önyargının faydalarını esprili bir dille aşağıdaki gibi sıralıyor :
1-Ömrü uzatır: Araştırmalar, her konuda en az bir önyargı sahibi olan insanların daha uzun yaşadığını ortaya koyuyor. Nedenleri hakkında çeşitli varsayımlar olsa da, üzerinde birleşilen nokta şu: Önyargı sahibi olmamak o kadar yorucu bir şey ki, insanın yaşamını ister istemez törpülüyor. Her konuda düşünerek karar vermek, bilgi sahibi olduktan sonra düşünce sahibi olmak fazla miktarda sabır, enerji ve dirayet gerektiriyor
2-Gözlerimizi kuvvetlendirir: Önyargısız insanlara bir bakın: Çoğunun gözlüklü olduğunu göreceksiniz. Rastlantı olabilir mi? Lütfen komik olmayalım. Özgün bir düşünce üretmek için dökülmesi gereken göz nurundan haberiniz var mı? Önyargı yoksunu insanlar genellikle geceleri ışıkları en son sönen, yastığa başını en geç koyanlar oluyor.
3- Kalbi korur: Bir insana karşı önyargı sahibi olmamak, onu tanımayı gerektirir. Bu karşılıklı bir ilişkidir üstelik: Yani onu tanımak için de önce önyargılardan kurtulmamız gerekiyor. Hiç kuşkunuz olmasın: Bir insanı tanımak, şu dünyada olabilecek en yorucu işlerden biridir. O yüzden, kalplerini daha önce hiç kullanmamış olanlara tavsiyemiz: Bu saatten sonra bu işe kalkışmasınlar. Önyargılarıyla iş görmeye devam etsinler.
4-Cinsel gücü artırır: Kadınların yalnızca 'arzu nesnesi' olduğu düşüncesi, eski bir önyargıdır. Kadınlara başka türlü yaklaşan erkeklerin şanslarını hızla yitirdikleri de bilim adamları tarafından sık sık gözlemlenmiştir (söz konusu bilim adamları çok yalnız ve mutsuz insanlar olmalı). Eğer kadınlara 'nesne' değil de 'özne' olarak davranır, öyle olduklarını hissettirirsek, başımıza gelmeyen kalmaz.
5-Huzur verir: Çelişkilerden arınmış bir yaşamı kim istemez? Kim elinde olsa 'kafasına tokadan başka bir şey takmadan', tatlı tatlı yaşayıp gitmeyi seçmez? İşte bu masum arzuya bizi taşıyacak şeylerden biri de önyargıdır. Önyargı, birbiriyle çelişen görüşlerin etkisi altında kalmamızı engelleyici özelliği sayesinde, ruhumuzu sağlıklı ve diri kılar.
Eğer yeterince önyargı sahibiysek, fazla ince düşünmekten de kurtulmuşuz demektir. Aslında önyargılarımızı gerektiği gibi kullanacak olursak, düşünme eyleminden temelli kurtulmamız bile işten değildir.
6-Formda tutar: Önyargılar gündelik hayatın hayhuyu içinde 'oyundan düşmemizi' önlerler. Onlar sayesinde olayların yüzeyinden ve hızla gidebiliriz. İş yaşamının ve maddi hesapların gerektirdiği manevra yeteneğine bizi ulaştıran da önyargılarımızın damarlarımıza pompaladığı enerjidir.
Sonuç olarak, Tuna Kiremitçi’ye göre önyargı sahibi olan insanlar her konuda kararlarını peşin peşin ve kesin olarak verdiklerinden ömürleri uzuyor, mutlu mesut yaşayıp gidiyorlar. Yine de benim önyargı konusundaki son kararım: Adil olmak, rahat uyumak ve kısa süre yaşayıp genç ölmek için önyargılarınızdan bir an önce kurtulun… J
Sevgiler…